Yazarımız Memiş Okuyucu, Hocaların Hocası olarak nitelendirilen ve kütüphanecilikte adını tarihe altın harflerle yazdıran, merhum İsmail Saib Sencer ismini Kütüphaneler Haftası vesilesiyle analiz etti. İşte bugün yeni neslin pek bilmediği ama devrinde “Ayaklı kütüphane ve
allame-i cihan” olarak bilinen Sencer’in kısa hayat hikayesi:
1873 Erzurum’da doğup – 22 Mart 1940 tarihinde İstanbul’da hayata gözlerini yuman İsmail Saib Sencer, son devrin çok iyi yetişmiş bir kütüphanecisidir. Aldığı iyi derece medrese eğitiminin yansıra “Tıp-Biyoloji-Eczacılık-Hukuk” eğitimi alır. Ayrıca devrin önde gelen ilim adamlarına verilen dersiamlık payesine sahip bir isim olarak Beyazıt Dersiamı unvanı ile Beyazıt Camii’nde dersler vermiş. Yani hem Doğu’dan gelen hem de Batı’dan gelen ilim düşüncesine yakın bir çerçevede yetişmiştir. İlmi derinliği ile o bir allame-i cihandır.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki kitapları bölüm numaralarına kadar bilen alim ve bilge bir şahsiyettir. ‘Ayaklı kütüphane’, ‘canlı bibliyografya’ diyenler de vardır.
DARÜLFUNUNDA HOCALIK YAPIYOR
Devrinin bütün önde gelen ilim adamları kendisinin bilgisinden istifade etmişler. İstanbul Darülfünunun’da hocalık yapmış. Kıyafet inkılabı başlayınca, ilmi kisvesini çıkarmamak için kendi isteği ile Darülfünun’dan ayrılmış. Durumdan haberdar olan devrin ileri gelen idarecileri Sencer’in bu tutumunun siyasi değil tamamen bir prensip meselesi olduğunu görmüşler. Kendisine ilmiye kisvesi ile Darülfunun’a gelip ders verebileceğini söylemişlerse de bu teklifi kabul etmemiştir.
SENCER HOCA’NIN KEDİLERİ
Ömrünü kitap ve kütüphaneye hasretmiş. Bilgilerinden yurt dışından gelen şarkiyatçılar bile istifade etmiş. 1930’larda görev yaptığı Beyazıt Devlet Kütüphanesi ‘Kedili Kütüphane’ olarak anılır olmuştur. Çünkü Sencer Hoca, kedilerin tedavileri dahil bakımlarını ve beslenmelerini üstlenmiş. Hatta devletin kitaplara musallat olan farelere zehir alınması için gönderdiği bütçe ile kedi almış. Böylece hem sahipsiz kedilerin bakımını üstlenmiş. Hem de farelerin zararından kitapları korumuştur. O, yeni nesillerimize örnek bir kütüphaneci, çok yönlü bir ilim adamı, numune bir şahsiyet, adanmış ruhla son nefesine kadar görev yapan bir muallimdir.
ESERLERİNİ DİL TARİH COĞRAFYA’YA BAĞIŞLIYOR
Ölmeden evvel kendi kitaplarını Dil Tarih Coğrafya Fakültesine bağışlamıştır. Ölümü üzerine yurt dışından devlet başkanları taziye mesajları yayınlamışlar.
Kütüphanecilik haftasında İsmail Saib Sencer’i rahmetle anıyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. İlgili devlet birimlerinin adına yakışır bir anma yapmalarını ve değerlerimizi yeni nesle tanıtmalarını diliyorum.