Merhum Mahir İz, bir terbiye adamı, bir münevver, bir muallim olarak her alanda olduğu gibi Türkçe konuşma hususunda da çevresine örnek bir şahsiyettir.
Usulü, üslubu, telaffuzu, hafızasının gücü ile hakim olduğu çok zengin kelime ve terkiple konuşabilme kabiliyeti, Mahir İz Hoca’yı Türkçeyi en güzel konuşan son devrin numune bir ilim adamı haline getirmiştir.
MAHİR İZ VE GÜZEL TÜRKÇEMİZ
İstanbul, Türklerle yaşadığı uzun asırlardan sonra kültürde, ilimde ve kısaca medeniyette bir dünya şehri olmuştur. Şairin ‘gecesi sümbül kokan
Türkçesi bülbül kokan’ dediği bülbül şakımasını andıran anamızın ak sütü, ses bayrağımız Türkçemiz de en güzel konuşma kıvamına İstanbul’da ulaşmıştır. Yahya Kemal’in devası, Fuzuli’nin duası olan Türkçe, bütün değerleriyle tarihinin en güzel çağlarına İstanbul’da ulaşmıştır.
Onun için İstanbul Türkçesi en güzel konuşulan Türkçeyi anlatır olmuş. İstanbul Ağzı, Türkçe’nin en hoş telaffuzunun, en güzel ifade biçimlerinin, en doğru ve bereketli konuşma üslubunun oluştuğu konuşma modelini ifade eder hale gelmiştir. Zamanla bir medeniyet merkezi olan yedi tepe üzerine kurulu bu şehir bir dünya şehri kimliği kazanmış. Dünyanın merkezi haline gelmiş. Şairlere ilham kaynağı olmuştur. ‘Güleni şöyle dursun, ağlayanı bile bahtiyar’ kabul edilmiştir. İstanbul terbiyesi, İstanbul Efendisi gibi kendi içinden tüm medeniyetlere model değerler üretmiştir, İstanbul.
Tarihin ve insanlığın merkezi kadim şehir İstanbul’da geçen asırda yaşayan son İstanbul Efendisi de Muallim Mahir İz olmuştur. Mümtaz bir şahsiyette estetik değerlerle süs haline gelmiş tavır, eda ve davranışların güzellik kattığı bir şahsiyet numunesidir Mahir İz. Hoca’nın şahsiyetine değer katan en önemli niteliklerinden birisi de İstanbul ağzı ile konuştuğu İstanbul Türkçesidir. Türkçeye değer, güzellik ve estetik katan ne varsa tamamına hakim bir isimdir Mahir İz. Sadece sahip olduğu şiir hafızasının genişliği binlerce beyitten müteşekkil. Son kelimesinin son harfi ile bittiği kelime ile başlamak üzere girdiği binlerce beyitlik şiir okuması ile meşhur olmuş. Bir terbiye adamı, bir münevver, bir muallim olarak her alanda olduğu gibi Türkçe konuşma hususunda da çevresine örnek bir şahsiyet haline gelmiştir. Usulü, üslubu, telaffuzu, hafızasının gücü ile hakim olduğu çok zengin kelime ve terkiple konuşabilme kabiliyeti, Mahir İz Hoca’yı Türkçeyi en güzel konuşan son devrin numune bir şahsiyeti haline getirmiştir. Bu konudaki şöhreti doğuya ve batıya doğru ülke sınırlarını aşmış. Avrupa’dan ve Amerika’dan şark kültür ve lisanı ile uğraşan bilim adamları, İstanbul’a gelerek Mahir Hoca’nın konuşmalarını kayda almışlar. Kendisiyle özel görüşmeler yapmışlar. İstanbul Türkçesini en güzel konuşan isim olarak kayıt ettiklerini konuşmalarını, üniversitelerde ilgili bölümlerde talebelerine dinletmek, öğretmek üzere ülkelerine götürmüşlerdir.